PEDODONTİ

  1. Anasayfa
  2. Tedavilerimiz
  3. PEDODONTİ

0-14 yaş arasındaki çocukların diş sağlığıyla ilgili tedavi yöntemi

PEDODONTİ

Tedavi Hakkında

Pedodonti ya da çocuk diş hekimliği 0-14 yaş grubu çocukların süt ve daimi dişlerinin sağlığını korumayı ve oluşan hastalıkları tedavi etmeyi amaçlayan ana bilim dalıdır.

Gerekli olan tüm dental tedaviler pedodontistler tarafından çocuklara uygulanmaktadır. Çocukların ağız ve diş sağlığının iyi olması, 6 ayda 1 düzenli yapılan diş hekimi kontrolü ile sağlanabilir. Bu kontroller sırasında ağız ve diş sağlığını tehdit eden her türlü sorun tespit edilebilir. Burada önemli olan bu  sorunların erken teşhisi ve tedavisidir. Çocuk hastada erken teşhis çocuğun fiziksel ve duygusal gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.

Çocuk hastada ilk muayene, hem çocuk hem de çocuğun anne ve babası ile iletişim kurmakla başlar. Tanışmadan sonra hastanın medikal ve dental hikayesi alınır. Daha sonra klinik ve radyografik muayeneye geçilir. Bu aşamalardan sonra teşhis ve tedavi planlaması hakkında hastaya, anne ve babasına bilgi verilir. Pedodontisler süt ve sürekli dişleri çürük ve periodontal hastalıklar gibi başlıca ağız hastalıklardan korumak için birçok yöntem uygulamaktadır.

Bunlar; ağız hijyeni kavramının öğretilmesi, diş fırçalama alışkanlığının kazanılması, yöntemlerinin öğretilmesi, sistemik ve topikal florür uygulamalarının yapılması, fissür örtücülerin uygulanması olarak sayılabilir.

Florür  Uygulamaları

Florür tedavileri, sağlıklı bireylerde, çürüğe yatkın bireylerde, dişlerdeki hassasiyet ve erozyon tedavisinde, özel bakıma ihtiyacı olan sistemik rahatsızlığı olan bireylerde uygulanabilmektedir.Uygulamalar bireyin yaş ve çürük oluşum riskine göre belirlenen sıklık ve miktarlarda gerçekleştirilmektedir.

Fissür Örtücüler

Anatomik olarak azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde bulunan girinti ve çıkıntılar, yiyecekler için yapışıp kalabilecekleri bölgeler oluşturmaktadır.

Çürükler temizlenmesi zor olan bu bölgelerden başlamaktadır. Fissür örtücüler, dişlerde bu yüzeyleri sığlaştıracak, besinlerin tutunmasını azaltacak ve fırçalanmasını kolaylaştıracak bir yüzey oluşturulmasına yardımcı olmaktadır. Klinik uygulamalar sonrasında çürük oluşumun %70-80 oranında azalma görüldüğü bilinmektedir.